Bütün yaşananların ortasında sözcüklerin, düşüncelerin ağırlığını taşıyacağını düşünmek son derece zorlaşmış bulunuyor. Savaş, sözcükleri tüketip bitirdi; sözcükler iyice zayıfladı, sözcüklerin iler tutar bir tarafı kalmadı… Başkalarının Acısına Bakmak – Susan Sontag Dokuz ana bölümden ve bir ek bölümden oluşan bu kitapta, yazar, savaş fotoğraflarının psikolojik ve toplumsal etkilerini çeşitli yönleriyle inceliyor. Virginia Woolf’un, Londralı bir […]
Yazar: matriyarka
DAYI, FEVZİ VE MURTAZA – Bir ❝Kâşif❞ Öyküsü
Kayıp Rıhtım’ın Kâşif temalı Şubat 2023 seçkisinde Dayı, Fevzi ve Murtaza adlı öykümle yer aldım.
RUH SABIKASI – Bir ❝Suç❞ Öyküsü

Kayıp Rıhtım’ın “suç” temalı Aralık 2022 seçkisinde bu öykümle yer aldım.
GÜLÜN ŞAHİTLİĞİ – Bir ❝Kehanet❞ Öyküsü

Kayıp Rıhtım’ın “kehanet” temalı Ekim 2022 seçkisinde bu öykümle yer aldım.
AY TİLMİZİ – Bir ❝Zaman Yolculuğu❞ Öyküsü

Kayıp Rıhtım’ın “zaman yolculuğu” temalı Kasım 2022 seçkisinde bu öykümle yer aldım.
KALEMİN TANIKLIĞI – Bir Seçim Öyküsü

❝Yaşamımız, seçtiğimiz yolların bir bileşkesiydi ve bazı yol ayrımları çok kritikti, sen de dönemece yaklaşırken böyle bir seçimin yanı başına uğradın.❞
GEÇ GÜN DOĞUMU KIRMIZISI – Öykü

Balkondan düşerek ölmekten korktu. Birden girdi bu duygu içine, yelkovanın on ikiye değmesi kadar anlık, takvimin bir gün ilerlemesi kadar kati ve zamanın oku misali geri döndürülemez. Adına yalanlar söylenmesinden korktu; ölümünün çokça “i” harfi içeren ve romantik bir tınısı olan yedi harflik bir kelimeyle süslenmesinden korktu: “intihar” Ne kadar kibar! “İntizar” der gibi yahut […]
Şans Avcısı Per – Kitap İncelemesi

Geçen yıl bu kitabı okuduğumda o kadar çok edebi haz almıştım ki derhal oturup bir inceleme yazma isteği duydum. “Uzun, düzgün bir yazı olsun.” diye erteleye erteleye aradan bir yıl geçmiş. Öyleyse hemen, yazması da muhtemelen epey uzun sürecek bu incelemeye başlayayım. ✵ Danimarkalı doğalcı yazar Henrik Pontoppidan‘ın 20. yüzyılın başında yayınlanan Lykke-Per adlı kitabı […]
ALTIN TOHUM ANDI – Bir Söz Öyküsü

Bir mesai günü sabahı yarı uykulu, başları önde, elleri ceplerinde ekmek teknelerine gidenler; sokağın ortasından tüy gibi geçen ve arkasında kısa ömürlü güçlü bir rüzgâr bırakan kadının görüntüsüne bakakaldı. Koşar adımlarla yürürken ve süpürge saçları uçuşurken kadın, “Söz…” diye söyleniyordu. “Söz verdim!” Yad nazarlara aldırmadan ana caddeye çıktı ve hızını otobüs durağına kadar kesmedi. Durakta […]